Birçok sinemaseverin denk gelme şansının pek az olduğu, tesadüfen New York sokaklarında karşılaşan bir çiftin ilişkisi, hayatla ölüm arasında bir durumla karşılaştıklarında sorguya çekiliyor. Beyoğlu'nun arka sokaklarından, Manhattan'ın göz alıcı caddelerine kadar, dünyanın en büyük metropolünde belirsiz bir aşk hikayesi perdeye aktarılıyor. Bu hikaye bir aşk hikayesi olmakla birlikte, karakterlerin yaşamı, kendi varoluşları ve hayatta kendilerini nerede buldukları konusundaki derin düşüncelerini de içeriyor. Zaman zaman karşılaştıkları zorluklar ve yaşamın acımasız gerçekleri, çiftin birlikteliğinin temeline dinamit koyuyor. Ancak unutmamak gerekir ki, aşkın ve insan ruhunun gücü, çoğu zaman hayatın tüm zorluklarını yenebilir. Filmin yönetmen koltuğunda kimin oturduğu, bu hikayenin nasıl anlatılacağını belirlerken, oyuncu kadrosu da performanslarıyla kendi özgün yorumlarını koyuyorlar. Film, her biri kendi yaşamlarından bir parça getiren farklı karakterlerle, izleyicinin kendi hayatından kesitler bulmasına olanak sağlıyor. Hayatın bizlere sunduğu tesadüflere odaklanan bu hüzünlü ve etkileyici aşk hikayesi, ilişkilerin karmaşıklığını ve hayatın ne kadar öngörülemez olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Seyirci, çiftin yaşadıkları aşk hikayesini ve hayatta neyin önemli olduğunu yeniden sorgulama fırsatı buluyor. Her sahnesinde hayatın gerçekleriyle yüzleşme ve aşkın bitmez tükenmez enerjisiyle dolu bu film, New York'un hızlı yaşamı eşliğinde, bir hayli düşündürecek ve izlemeye değer bir yapım.