Aksiyon dolu bu filmde, bir intikam meleği olarak karşımıza çıkan bir polis memurunun hikayesini izliyoruz. Filmin merkezine konumlandırılmış olan bu polis memuru, onurunu ve yaşama hakkını elinden alan kişilerden hesap soran bir kadına yardım etmek için görevini aşan bir tutum sergiliyor. Filmin odağında, acısını içinde saklayan ve adalet arayan bekar bir anne yer alıyor. Her ne kadar hukukun çarkları ağır işlese de, o çaresizliğin pençesinde adaletin sağlanmasını beklememeye karar veriyor. İşte tam bu noktada, hikayemizde adaletin sert eli olarak karşımıza çıkan polis memurumuz devreye giriyor. Film, bir annenin hayatta kalma ve adalet talebi ile bir polis memurunun sorumluluklarının ötesindeki çabalarını izleyicinin önüne getiriyor. Hikayenin ilerleyişi, karakterlerin birbirlerine kesişen yaşamlarını ve adalet arayışını gerçekçi ve çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Haksızlığın, adaletsizliğin, ahlaki çürümenin pençesinde kalmış bir kadın ile görevini aşan bir polisin hikayesi, seyirciye hoş bir gerilim dozu yaşatmayı başarıyor. Merhamet, adanmışlık ve adalet arayışı üzerine bina edilmiş bu film, toplumun en önemli sorunlarından birine değiniyor ve seyirciyi düşündürmeye teşvik ediyor. Aksiyon sahneleri ve dramatik anlar birbirini tamamlar nitelikte olup hikayeyi büyük bir ustalıkla ele alıyor. Film, adaletin bireylerin eline geçtiği zaman ne duruma gelebileceğini, yasaların yetersiz kaldığı durumlarda nasıl çaresizlik hissi oluşturabileceğini gözler önüne seriyor. Eşsiz bir şekilde anlatılan bu hikaye, her bir seyirciye adalet, merhamet ve cesaretin sınırlarını sorgulama fırsatı sunuyor.