Yönetmen koltuğunda Pedro Almadóvar’ın oturduğu The Human Voice (İnsan Sesi) filmi, aşk, özlem ve terk edilmişlik duygularını, yoğun bir şekilde, sadece bir oyuncunun sırtına yükleyerek anlatan, çarpıcı ve sürükleyici, 30 dakika uzunluğundaki bir kısa filmdir. Venedik Film Festivali'nde ilk kez seyirciyle buluşan The Human Voice, yönetmenin diğer filmlerinde de kullandığı birçok öğenin, sürükleyici bir hikâyede form bulmuş hali.
Filmin başrolünde yer alan kadın karakterini, Tilda Swinton isimli oyuncu canlandırıyor. Mesleği reklamcılık olan bu kadın, 4 yıllık ilişkisi olan sevgilisinin, gelip bavullarını almasını bekler. Sevgilisi kadını terk etmiştir, fakat söz konusu sevgilinin eşyaları hala kadının evindedir. Kadının eski sevgilisine olan uzun bekleyişi ile beraber, film başlar ve kadının duygu durumları, çarpıcı ve etkileyici bir şekilde, objeler aracılığıyla ekrana aktarılır.
Eski sevgilisinin gelmediğini anlayan kadın, terk edildiğini hazmetmekte zorlanır. Filmin başrolündeki yaşlı reklamcı kadın karakter, bu tür duygulara karşı zorlanan ve hassas bir yapıya sahiptir. Bu uzun bekleyiş süresince sadece bir kere dışarıya çıkan kadın, filmin gidişatını belirleyen iki obje alarak, duygu durumunun çok daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur.
Kadının dışarı çıktığında aldığı birinci obje bir baltadır. Başrol karakterinin bir balta almasının ekrana yansıması, dramatik bir gerginlik oluşturarak hikâyenin derinleşmesine imkân sağlar. Fakat kadını özgürlüğüne götürecek bu iki objeden biri olan balta, kadın için oldukça önemli olan, onun gizli saklı emellerini yerine getirebilecek, tahrik edici bir araçtır.
Kadının dışarı çıktığı tek seferde aldığı bir diğer obje ise bir bidon benzindir. Balta ve benzin uyumlu gibi görünmese de, aslında başrol kadın karakterini hayalindeki özgürlüğe kavuşturacak, onu bu buhranvari duygu durumuna neden olan faktörleri kolayca yok edebilecek bir imha aracıdır. Filmin ilerleyen dakikalarında kadın, seyircinin hiç ummadığı bir şekilde, benzini kullanarak daha iyi hissetmesine yardımcı olacak bir aksiyon alır.
Bu şekilde olaylar gelişirken, kadınla beraber söz konusu evde, bir diğer canlı da bulunur. Bu canlı, huzursuz, huysuz bir köpektir. Köpek, sahibini beklemektedir ve bu nedenle sürekli olarak kadını rahatsız eder. Bir evin içerisinde duran bu iki canlı, terk edildiklerini kabul ederek, daha iyi hissedip hayatlarına devam edebilecek midir?