Kate ve Alex, Manhattan'da yaşayan evli bir çifttir ve hayatları, ergenlik çağındaki torunları Abby'nin varlığı ile daha da renklenmiştir. Fakat zamanla onların küçük daireleri kalabalıklaşmaya başlar. Bu sorunu çözmek için yan daireyi satın alıp evlerini genişletmeyi planlarlar. Ancak planlarındaki en büyük engel, yan dairede yaşayan ve oldukça huysuz bir ihtiyar olan Audrey'dir. Alex ve Kate, evlerini genişletebilmek için Audrey'nin vefatını beklemek zorundadırlar.

Audrey'nin hayatındaki tek önemli kişi ise sevgi dolu torunu Rebecca'dır. Rebecca'nın varlığı, Audrey için büyük bir teselli kaynağıdır. Diğer yandan, Audrey'nin başka bir torunu olan Mary ise, alaycı tavrıyla büyükannesinden uzak durmaktadır. Bu aile içi dinamikler, iki aile arasındaki ilişkileri de etkilemeye başlar.

Kate ve Alex'in daireyi genişletme çabası, iki aileyi beklenmedik şekillerde birbirine yakınlaştırır. Zamanla, her iki aile de yaşadıkları sorunları ve ilişkilerini yeniden değerlendirme fırsatı bulur. Çatışmalar, yanlış anlamalar ve bu süreçte gelişen bağlar, filmi hem dramatik hem de duygusal bir yolculuğa çevirir. Bu sırada, karakterler kendi içlerinde ve birbirleriyle olan ilişkilerinde büyümeye başlar. Nasıl bir aile olduğumuzu ve birbirimizle nasıl bağlantı kurduğumuzu sorgulatan bu film, izleyenlere yaşamın kıymetini ve insan ilişkilerinin önemini hatırlatır.